
Taksirle yaralama suçu, bir kişinin istemeden de olsa başkalarının vücut bütünlüğüne zarar vermesi durumunda ortaya çıkar. Bu yazıda, taksirle yaralama suçu hakkında sık sorulan 11 soruya yanıt veriyoruz. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 89’da bu suçun cezai sonuçları ve kapsamı detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. İlgili madde şöyledir:
(1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
- a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
- b) Vücudunda kemik kırılmasına,
- c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
- d) Yüzünde sabit ize,
- e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
- f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
- a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
- b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
- c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
- d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
- e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.
1. Taksirle Yaralama Suçu Nedir?
Taksirle yaralama, failin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, başkasının vücuduna zarar vermesiyle oluşan bir suçtur. Taksirli yaralama suçunda, fail hareketi kendi iradesiyle yapmakla birlikte hareketinin neden olacağı neticeyi öngörememektedir. Kasıt olmadan, ihmal veya dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.
Ceza Genel Kurulu kararları ve hukuki doktrin tarafından kabul edildiği üzere, taksirli suçların belirli unsurları vardır. Bu unsurlar şunlardır:
- Fiilin taksirle işlenebilir nitelikte olması,
- Hareketin iradi bir şekilde yapılmış olması,
- Sonucun fail tarafından istenmemesi,
- Hareket ile ortaya çıkan sonuç arasında bir nedensellik bağının bulunması,
- Sonucun öngörülebilir olmasına karşın failin bu sonucu öngörmemiş olması.
2. Taksirle Yaralama Suçu Hangi Durumlarda Oluşur?
Bu suç, genellikle trafik kazaları, iş kazaları veya günlük hayatta meydana gelen ihmalkarlıklar sonucu gerçekleşir. Örneğin, bir kavşakta ani bir dalgınlıkla geçiş önceliğine dikkat etmeyen ve kontrolsüz bir şekilde dönerek başka bir araca çarpan sürücü, çarpışma sonucunda diğer araçtaki yolcuların yaralanmasına neden olursa, taksirle yaralama suçunu işlemiş olur.
3. Taksirle Yaralama Suçunun Cezası Nedir?
Suçun temel halinin cezası üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesine göre, taksirle yaralama suçu işleyen kişi, mağdurun durumuna göre hapis veya adli para cezası ile cezalandırılabilmektedir. Mağdurun durumuna ve yaralanmanın neticesine göre ceza artırılabilmektedir.
4. Basit Taksir ve Bilinçli Taksirle Yaralama Suçu Ayrımı Nedir?
Taksirli suçlar, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilerek, öngörülemeyen bir sonucun ortaya çıkmasıyla oluşur. Bilinçli taksir ise, kişi sonucun gerçekleşeceğini öngördüğü halde bu sonucun gerçekleşmesini istemez. Taksirli suçlarda davranış gerçekleştirilirken sonucun öngörülmemesi, bilinçli taksirde ise sonucun öngörülmesi ancak istenmemesi söz konusudur.
Taksirle yaralamaya sebep olma suçları genel olarak şikayete tabidir. Müştekinin şikayetten vazgeçmesi durumunda ceza davası sona erer. Ancak bilinçli taksirle işlenen yaralama suçlarında, suçun basit hali şikayete tabiyken, nitelikli hallerde şikayet şartı aranmamaktadır ve soruşturma doğrudan başlatılabilmektedir. Bu ayrım bu yüzden önem teşkil etmektedir.
5. Birden Fazla Kişinin Yaralanması Halinde Ceza Artar mı?
Evet, birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olunduğunda ceza artırılmaktadır. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Özellikle birden fazla kişinin yaralanması veya mağdurun sürekli bir hastalık ya da sakatlık geçirmesi halinde cezada artırım yapılmaktadır.
6. Taksirle Yaralama Suçunda Şikayet Gerekir mi?
Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, ilgili kanun maddesinin birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmamaktadır.
7. Trafik Kazalarında Taksirle Yaralama Suçu Nasıl Değerlendirilir?
Taksirle yaralama, özellikle trafik kazalarında sıkça karşılaşılan bir suç tipidir. Bu tür kazalarda, yaralanmaya sebep olan kişinin kusuru detaylı bir şekilde incelenmektedir. Kusur tespiti ise alanında uzman bilirkişiler tarafından yapılmaktadır. Genellikle trafik bilirkişileri rapor düzenlemektedir. Kazanın meydana geldiği anda, fail ve mağdurun hangi trafik kurallarını ihlal ettiği veya başka bir kişinin fiilinin kazaya sebep olup olmadığı, tarafların beyanlarına ve savunmalarına göre değerlendirilmektedir. Trafik kazalarında sürücülerin hız, dikkat ve trafik kurallarına uymaması sonucu meydana gelen yaralanmalar, taksirle yaralama suçu kapsamında değerlendirilmektedir. Ceza, mağdurun durumu ve kazanın sonuçlarına göre değişir.
8. Taksirle Yaralama Suçunda Tazminat Talep Edilebilir mi?
Evet, mağdur, failden şikayetçi olmasının yanı sıra tazminat talebinde de bulunma hakkına da sahiptir. Yaralanmanın etkilerine göre maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulabilmektedir. Ceza davası ile tazminat talepli hukuk davası farklı iki süreç olarak yürütülmektedir.
9. İş Kazalarında Taksirle Yaralama Suçu Nasıl İşlenir?
İş kazalarında işverenin veya sorumluların iş güvenliği kurallarına uymaması sonucu meydana gelen yaralanmalar, taksirle yaralama suçu olarak değerlendirilmektedir. Bunların sonucunda meydana gelen taksirle yaralama suçları, şikayete tabi suçlar arasında yer alır. Bu nedenle, mağdurun şikayetini altı ay içinde yapmaması durumunda, işveren hakkında soruşturma başlatılması ve yargılama yapılması mümkün olmaz. Dolayısıyla, bu süre zarfında şikayette bulunulmaması, işverenin iş kazası sebebiyle taksirle yaralamadan cezalandırılmasını engeller. Suçun şikayet aranmayan hallerden olması halinde şikayete gerek olmaksızın soruşturma ve kovuşturma yürütülecektir. Yaralanma iş kazasından kaynaklanmışsa, iş sahibine karşı iş kazası nedeniyle tazminat davası açılabilmektedir.
10. Adli Para Cezası Nedir ve Ne Zaman Uygulanır?
Adli para cezası, failin hapis cezası yerine belirli bir para ödemesi anlamına gelir. Hafif yaralanmalar sonucu, hapis cezası yerine adli para cezası verilebilmektedir. Mahkeme faile ya hapis cezası verecektir ya da adli para cezası verecektir. Failin hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmişse, artık bu ceza adli para cezasına çevrilemez.
11. Taksirle Yaralama Suçu Sicile İşlenir mi?
Evet, cezaya hükmedilmesi halinde taksirle yaralama suçu adli sicil kaydına işlenmektedir. Ancak, hapis cezasına mahkumiyet söz konusu olduğunda, mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ya da cezanın ertelenmesi kararı verebilmektedir. Bu durum, failin sabıkasız olması, suçun ağırlığı ve diğer yasal şartların yerine gelmesi halinde mümkündür. Böylece, hapis cezası verilse dahi fail, belirli şartlara bağlı olarak cezanın infazından muaf tutulabilmektedir.
Taksirle yaralama suçu, özellikle trafik kazaları ve iş kazaları gibi durumlarda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu tür davalar, teknik ve hukuki bilgi gerektiren karmaşık süreçleri içerir. Eğer siz veya yakınlarınız bu tür bir davayla karşı karşıya kalmışsanız, profesyonel bir ceza avukatından hukuki destek almanız son derece önemlidir. Ankara ceza avukatı olarak, taksirle yaralama suçları ve diğer ceza davalarınızda yanınızdayız. Hukuki haklarınızı koruma ve en iyi sonucu elde etme konusunda Sincan ceza avukatı olarak size yardımcı olabiliriz.
İletişime geçmek için tıklayın.




